2023 FIVB Kulüpler Dünya Şampiyonası’ndan kulübü Eczacıbaşı ile şampiyon olarak dönen başantrenör Ferhat Akbaş, 4Bir4Bir’in konuğu oldu.
2021-2022 sezonunun başından beri Eczacıbaşı’nı çalıştıran Ferhat Akbaş, 4Bir4Bir’in Dentil maçında yaptığı rotasyon, oyuncu değişiklikleri ve daha birçok konu hakkındaki sorularını cevapladı.
“Bu takımdaki her oyuncu değerli.”
Sezon başından beri çok fazla ilk 6 değiştiriyorsunuz ve farklı oyuncuları aslında sahanın içinde tutmaya çalışıyorsunuz. Belki Dentil maçının 3. setinde de bu yaşandı. Birçok oyuncuyu kenara aldınız, aslında ilk 6’yı kenara alıp diğer oyuncuları soktunuz. Orada bir hata yaptığınızı düşünüyor musunuz yoksa sezon içinde tüm takımı ayakta tutmak adına buna devam edecek misiniz?
Bunu sezon başına almam gerekirse birçok sefer aslında küçük sakatlıklarla, özellikle milli takımdan gelen oyuncularımızın küçük sakatlıkları sebebiyle birçok rotasyon yapma durumunda kaldık ve bazı maçlarda da bazı oyuncularımızı dinlendirme adına bunu yaptık. O yüzden çok gözükmüş olabilir. Ama o anki şartlar bunu gerektiriyordu. Dentil maçı biraz daha özel bir maç. Biz dört gün peş peşe Dünya Kulüpler Şampiyonası’nda maç yapmak durumundaydık ve bu da bizi oldukça fiziksel olarak zorladı açıkçası. İlk özellikle maçın başı çok rahat geçince böyle değişiklikler yaptık. Aslında neredeyse kazanan takımı tekrar koymuş olduk. Biraz erken oldu değişiklikler. Burada tabii kendi aramızda da konuştuk, hem oyuncularla hem teknik ekip arasında; biraz erken yapmışız bunu. Ve bunun da aslında hemen rakip cezasını kesti bir setle. Ama o maç dahi bu rotasyonlar yaptığımızda fark etmez, o anda hatalar olabilir ama büyük resme baktığımızda buradan çok fazla fayda sağlayabileceğimiz bir pozisyon oluyor. Çünkü herkese ihtiyacımız var, bu takımdaki her oyuncu değerli. Ve gerçekten ilk oyuncudan sonuncusuna kadar çok fazla katkı veriyorlar. O yüzden böyle yapmak tabii ki riskleri olan ama çok da pozitif bir şey bence. Zaten bunun da sonucunu özellikle Dünya Kulüpler’de aldık.
“Çok doğru zamanda alınan bir kupa oldu.”
Bu dünya şampiyonluğu Eczacıbaşı’na ne katacak?
Şöyle bir süreç yaşıyoruz, ben kendi dönemimden itibaren başlamak istiyorum: Daha öncesine dayanan bir kupa hasreti var. Bir CEV kupası kazandık, bu kulübe yeterli olan bir kupa değil. Geçen sezon finallere kalabildik, finalleri kaybetmek yine bu kulüp için yeterli bir sonuç değil. O yüzden aslında iyi yolda olduğumuzu herkese gösterebilecek bir kupa özlemimiz, beklentimiz vardı. Bunu çok güzel bir şekilde, çok doğru zamanda ve çok hak ederek aldığımızı düşünüyorum. Bunun da aslında başta içimizde kendimize şöyle bir mesaj verdiğini düşünüyorum: evet biz bunu yapabiliyoruz, doğru yoldayız ve bundan çok daha iyilerini de yapabiliriz. Bu açıdan çok doğru zamanda, çok bizi mutlu eden güzel bir kupa oldu.
“Bütün oyuncuların ego ceketlerini bir kenara bırakıp takım için bir şeyler yaptığı bir pozisyona geldik.”
Birçok oyuncuyu dönüşümlü oynatıyorsunuz. Sezon başında bazen Hande oynamıyor, bazen Voronkova oynamıyor, bazen Gray oynamıyor. Aslında bir arayış mı diyelim? Arayış değil herhalde, belki finalde bunu gördük Gray’in bir anda oyuna girmesi ile. Size bu sezon sonunda bir artı mı getirecek?
Çok inişli çıkışlı bir başlangıcımız oldu. Hande ve Gray aslında çok yorgun geldiler milli takımdan. Irina bizimle hep beraberdi ama o da bütün yaz maç yapmamıştı. Alexa Gray’in çok küçük ama onu çok etkileyen sakatlıkları oldu VakıfBank maçı öncesi, daha sonra sonra omzuyla alakalı. Bu rotasyonları, dediğim gibi, böyle çok isteyerek her zaman planlı bir şekilde yapmadık. Ona götürdü bizi yol. Ama ben bu yolda şunu görüyorum; bu çok sağlıklı rekabet bu üç oyuncuya, hatta Yaprak’a, hatta onun da sakatlığı vardı geçti Martyna’ya çok pozitif etki kattı. Bence bu rekabet çok tamamlayıcı bir rekabet. Şunu görüyor bütün oyuncular: eğer o bana katkı verirse ben ona daha fazla verebilirim ve bu takımı yükseltebilir. O yüzden ben bu rekabetin çok sağlıklı ilerlediğini, bütün oyuncuların sezon başında ilk basın toplantısında söylediğim ego ceketlerini bir kenara bırakıp takım için bir şeyler yaptığı bir pozisyona geldik. Ve bizi sadece artıya götüren bir süreçte ilerliyoruz, umarım bu şekilde devam eder.
“Oyuncularımız takıma çok fazla aidiyet hissediyor.”
Milli takımdan iyi dönen iki oyuncunuz vardı. Birisi Elif Şahin, birisi de Hande Baladın. Gerçekten çok iyi bir şekilde geri döndüler. Onların bu kadar iyi dönmesi size aslında sezon boyunca artı olarak yazacak mı, ne diyorsunuz?
Hande ve Elif çok formdalar, çok iyi oynuyorlar. Bu arada özel bir parantez açmak istiyorum, Simge de aynı şekilde takıma inanılmaz bir katkısı var. Hem oyun olarak hem kaptan olarak çok efor sarf ediyor ve sahaya da çok iyi oyununu yansıttığını düşünüyorum. Türk voleybolunun en önemli simgelerinden birisi, aynen ismi gibi. Bu üç oyuncu da ve diğer oyuncularımız da aynı şekilde, çok fazla takıma aidiyet hissediyorlar ve gerçekten çok mutlular bu sezon. En önemli fark onu söyleyebilirim. Çünkü, yapabileceğimizi görmeye başladılar artık kulüp olarak ve bu onları ayrıca motive ediyor. Oyunları büyüdükçe daha fazla şey kazanabileceklerini görüyorlar ve özellikle bunu Olimpiyat öncesi yapabiliyor olmaları bizim Türk voleybolu adına gerçekten mutlu olacağımız bir tablo.
Röportajın tamamını izlemek için tıklayınız.