Asil Yüce Türk Milleti.
Atalarımızın türlü zorlukları göze alıp, kanlarından ve canlarından vazgeçme pahasına, bir yıldırım gibi ileri atılıp kurdukları Cumhuriyetin 100. yılındayız. Geçmişi ve geleceği ile bir bütün olan Türk gençliği, bu 100 yıl içerisinde ve öncesinde yaşadıklarımızı unutmuş değildir ve unutmayacaktır. Gazi Paşa’nın biz Türk gençliğine emanet ettiği bu genç Cumhuriyeti yükseltme uğruna bizler de birer yıldırım gibi ileri atılıp Cumhuriyet yolunda, Hürriyet yolunda, İstiklal yolunda canlarımızı feda etmeye razıyız.
Bizleri bunlardan mahrum etmek isteyen içerideki ve dışarıdaki düşmanlarımızın, alçak ve kirli bir pazarlıkta olduklarını dün biliyorduk, bugün de biliyoruz. Cumhuriyet değerlerimizi unutturmak istediklerini, şanlı Türk ordusunun manevra kabiliyetini unutturmak ve sindirmek için kurulan kumpasları hep beraber yaşadık, gördük ama sinmedik, sinmeyiz. Egemenliğimize kasteden dahili düşmanların sinsi gülüşleri arasında yaşamanın verdiği kin ile söylüyorum ki, son Türk evladı yere düşmedikçe, bizlere karşı galip gelmeye çalışan düşmanlarımız, rüyalarını gerçekleştiremeyecek ve muasır ülküler altında ezilip gidecektir.
Bizler, Atatürk’ün, yeniden Samsun’dan çıkıp gelmesini bekleyenler değil, Türk aydınlanması arzusu ile yanıp tutuşan, kutsal ülküleri uğruna yaşayan, devrimleri ve ilerlemeyi benimsemiş münevver Türk gençliğiyiz. Bizler Cumhuriyetin 100. yılında Kazım Karabekir, Fevzi Çakmak, Refet Bele, İsmet İnönü, Rauf Orbay ve Mustafa Kemalleriz. Bu uğurda son nefesimizi çekiyor bile olsak, diyeceğimiz son söz; “İlelebet hürriyet, ilelebet istiklal ve yaşasın cumhuriyet” olacaktır. Şan ve şerefle dolu Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun.