Gabi Guimaraes: Hayaldi Gerçeğe Dönüştü24

Gabi Guimaraes: Hayaldi Gerçeğe Dönüştü

5 sezondur sarı-siyahlı formayı giyen ve son 2 sezondur takım kaptanı olan Gabi Guimaraes VakıfBank’a veda etmişti. VakıfBank ile son gününde soruları yanıtlayan Gabi, VakıfBank ile geçirdiği 5 sezon için “Hayaldi gerçeğe dönüştü” dedi.

Gabi Guimaraes Hayaldi Gerçeğe Dönüştü2

“‘Keşke bir gün VakıfBank’ta oynayabilsem’ dedim.” 

VakıfBank’a karşı oynadığın ilk maçı hatırlıyor musun?

“Evet, Brezilya’da oynadığımı hatırlıyorum. Yanlış hatırlamıyorsam 2013 Dünya Kupası finaliydi. O maç hakkında konuştuğumuzu hatırlıyorum. Maçı alma umudumuz olduğunu hatırlıyorum. VakıfBank’ın çok güçlü bir takım olduğunu biliyorduk ama belki farklı bir şey yapabiliriz diye düşünüyorduk. Ama yapamadık tabii, VakıfBank’a karşı kaybettiğim ilk maçtı. 3-0 bitti. Birçok kişinin VakıfBank hakkında konuştuğunu duyduğumu hatırlıyorum. Çok başarılı bir kulüp olduğunu biliyordum. Ama karşılaştığımız ilk maçta VakıfBank’a karşı oynamanın nasıl bir şey olduğunu hissettim. İlk kez takımla yüz yüze gelince oyuncuları ve takımın değerini anlamıştım. Dürüst olmak gerekirse o anda keşke bir gün bu takımda oynayabilsem demiştim.”

VakıfBank geçmişini konuşalım. Nasıl başladı? İlk gün kiminle görüştün?

“Bence her şey bu final maçıyla başladı. Çünkü gerçekten etkilenmiştim. VakıfBank’ın tarihine bakmaya başladım. Sonra şöyle dedim ‘aman tanrım, bu takımdan ötesi yok’. Eğer bir gün orada oynama şansım olursa gerçekten oynamak isterdim. Ya da Brezilya’dan ayrılıp en iyisiyle oynamak istersem bu takımda oynamak isterdim. VakıfBank’a gitmek isterdim. Bence bu hayalim orada başladı. O an Giovanni’nin yardımcı antrenörünün bana şöyle bir şey söylediğini hatırlıyorum: ‘Seni oynarken izlemek gerçekten güzel, bazen farklı şeyler yapıyorsun.’ Turnuva boyunca o uyumu, Giovanni ve ekibinin oyuncularla ilişkisini izliyordum. Sanırım ilk karşılaşma buydu. O zamanki kaptan Gözde’yi hatırlıyorum. Ona karşı oynamak gerçekten sinir bozucuydu. Çünkü çok etkileyiciydi. Hiç yıkıldığını göremezsiniz. Bir oyuncu olarak onu örnek alıyordum. Ona karşı oynamak çok zordu. Onunla oynamak istediğimi düşündüğüm ilk an oydu sanırım. O şansı bulamamıştım, ama her şey orada başladı. O final biraz farklıydı. Gerçekten zordu, çünkü kaybetmişti. Kısa bir maçtı, 3-0. Ama o anda bir şeyler değişti. ‘Bir gün orada olacağım’ demekle aynı şey olmadığını biliyordum. O takımda oynamak ve orada olmayı hak etmek istiyorsam çok çalışmam gerektiğini biliyordum. Ama büyük bir motivasyondu benim için. Bu hayale ulaşmak ve bunu başarmak için.”

Bir seferinde VakıfBank’taki ilk gününün çok özel olduğunu söylemiştin. O gün hakkında ne hatırlıyorsun? İlk günün nasıldı?

“Buraya geldiğimde şok geçirmiştim. VakıfBank’ın harika bir salonu olduğunu biliyordum, buraya geldiğinde insanlar seninle çok iyi konuşuyorlardı. Buraya geldiğinde hiçbir şey düşünmüyorsun. Ama salona gelirken tüm kupaları, burada oynayan efsane oyuncuların formalarını, salonun önündeki Guiness rekorunu görüyorsun. Buradaki tüm yapıyı, sahayı görüyorsun ve hepsi harika. Buradaki insanlar çok iyiler. Dürüst olmam gerekirse çok gergindim. Soyunma odasına kendi alanınız var. Normalde kulüpler tamamen farklıdır. Buradaki mentalitenin tamamen farklı olduğunu görebiliyorsun. Mesela bu kulübün istediği şeyler gerçekten çok büyük. Bu kulübü temsil etme konusunda size büyük bir sorumluluk düşüyor. Ben bunu biliyordum zaten, ama buraya gelince daha iyi anlıyorsun. Buraya geldiğimde herkese ‘merhaba’ dedim, herkes ‘hoş geldin’ dedi. ‘Aman Tanrım’ dedim, hayalimi gerçekleştiriyordum. İlk basın toplantısında çok gergin olduğumu, biraz titrediğimi hatırlıyorum. Kızları, Giovanni’yi, beni nasıl karşılayacaklarını göreceğim için endişeliydim. Aklıma kızlara merhaba diyeceğim anın bir görüntüsü var. Maja, Rasic ve Giovanni’yi gördüm. Ebrar, Zehra ve Cansu’yla oynadığımı gördüm. Sanırım hayatımın en güzel günlerinden biriydi. Her şeyi hala net bir şekilde hatırlıyorum, sanki dün gibi.”

“Burası benim güvenli alanım.”

Salon hakkında konuşmuştuk, VakıfBank sahası senin için ne ifade ediyor?

“Çok şey ifade ediyor, çünkü buraya birçok beklentiyle geldim. Aynı zamanda biraz da korkuyordum. Nasıl olacaktı? Bu formayı giymek nasıl olacaktı? İyi oynayabilecek miydim? İşler nasıl ilerleyecekti? Belki sadece bir sezonluğuna burada olacaktım, belki de daha fazla kalabilirdim. Bu salonu düşündüğümde ilk günümü hatırlıyorum. Aklımdan geçen şeyleri, o heyecanımı ve çok korktuğumu şeyleri hatırlıyorum. Yaşadığım her şey buna değer, bunu hissediyorum. İlk günden beri ortaya koyduğum bütün çabam, burada sadece bir sezon değil beş sezon boyunca hayallerimi gerçekleştirmem için bana yardımcı olan bütün insanlar. Burada son günümün olması tuhaf geliyor çünkü burası benim güvenli alanım gibi. Evimizde oynarken kendimi güvende hissediyorum, gerçekten evimdeymiş gibi hissediyorum. İstanbul’da bir yerlere gitmeyi seviyorum, dışarı çıkmayı seviyorum ama burası olmak istediğim yer. Buraya her geri geldiğimde böyle hatırlayacağım, burası benim güvenli alanım.”

“Birlikte kazandığımız ilk Dünya Kupası en özel anım.”

Birlikte birçok başarı elde ettik, son beş sezonda birçok kupa kazandık. Ama ben en mutlu anını öğrenmek istiyorum.

“Elde ettiğimiz bunca başarı arasından sadece bir an seçmek zor. Çünkü bir sürü mükemmel anımız oldu, özellikle geri dönüş yaptığımız maçlarda, delicesine savaştıklarımız. Ama en özel an birlikte kazandığımız ilk Dünya Kupası’ydı. O maç gerçekten inanılmazdı. Oradaki atmosferi, başardığımız şeyi. Maçı 3-2 kazanabilmiştik çünkü her set çok zorluydu. Ne hissettiğimizi, birlikte neler konuştuğumuzu hatırlıyorum. Hatta o gün giydiğim formayı Brezilya’daki evimde özel bir şeyin içine koydum. Bu yüzden bu turnuvayı, bu finali asla unutmayacağımı düşünüyorum. Bence VakıfBank ile en güzel anlarımdan biri buydu.”

Gabi Guimaraes Hayaldi Gerçeğe Dönüştü2

“Burada evimde gibi hissettim.”

Dediğin gibi VakıfBank ve İstanbul senin ilk yurtdışı deneyimindi. İstanbul ve Türkiye hakkında neler söylemek istersin?

“Açıkçası İstanbul’a gelirken çok korkmuştum, çünkü güvenli alanımdan çıkıyordum. Kariyerim boyunca sadece Brezilya’da oynamıştım. Yurt dışına gitme hayalim vardı. Hiçbir şeyi bilemiyorsunuz; yeni bir ülke, yeni ve farklı bir kültür. Ama çok şaşırdım, bunu arkadaşlarıma ve aileme de söyledim. Onlara İstanbul hakkında o kadar çok şey söyledim ki onlar da buraya beni ziyarete geldiler. Çünkü buradaki insanlar sana kendini evindeymişsin gibi hissettiriyorlar. Sadece VakıfBank’takiler ya da burada çalışanlar değil. İlk günümden beri nereye gitsem insanlar yardım etmeye çalışıyorlar. İngilizce ya da benim dilimi bilmeseler bile benimle iletişim kurmaya çalışıyorlar. Google çeviri kullanıyorlar, mimikleriyle filan anlatmaya çalışıyorlar. Ne zaman turist olarak bir yere gitsem, kaybolsam, bir şeye ihtiyacım olsa böyle oluyor. Bir keresinde trene veya başka bir şeye binecek zamanım yoktu, insanlar bana ‘seni eve bırakalım’ dediler. Bunlar küçük şeyler evet ama evimdeymişim gibi benimsediler. Sokakta beni tanıyan insanlar ‘bir şeye ihtiyacın olursa beni ara ya da Instagram’dan yaz’ diyorlar. Harika bir ülke, harika insanlar. Buraya çok değer vermemin asıl sebebi burada voleybolun çok sevilmesi. Çocuklar, insanlar, ülkelerini öylesine destekliyorlar ki. Bu durum Brezilya’da da biraz böyle. Burada geçirdiğim bütün sezonlarda bunu hissettim.”

VakıfBank’ta iki sene kaptanlık yaptın. Burada kaptan olmak senin için ne ifade ediyor?

“Çok zorluydu, çok ama çok zorluydu. Kulübün, Giovanni’nin ve oyuncuların güvenini kazandığım için çok mutluyum. Bu takımın kaptanı olabileceğime gerçekten inandılar. Çünkü buraya geldiğinizde formaları görüyorsunuz; Gözde’nin, Melis’in. Gözde ile oynama fırsatım olmadı, ama dediğim gibi ona karşı oynayabildim. Sadece bu finalde değil, birçok finalde. Buradaki başarılarını biliyorum; sadece bir voleybolcu olarak değil, bir insan ve kaptan olarak da. Melis’le oynama şansım oldu. Kaptanlık için önümde iki mükemmel örneğim vardı. Giovanni bana onları çok anlattı. Bana ‘senin kaptan olmanı istiyoruz’ dediğinde bunun ne kadar büyük bir sorumluluk olduğunu düşündüm. Çünkü standartları buraya yükselttiler. Benim için iyi oldu çünkü onlardan çok şey öğrendim, onlardan birçok şeyi örnek olarak almaya çalıştım. Onlar hakkında bana çok şey söylediler. Özellikle de Giovanni, ‘bak burası önemli, burada yaptıkları şeylere dikkat et’ derdi. Kulübe ve Giovanni’ye bana bu sorumluluğu verdikleri için gerçekten minnettarım.”

Gabi Guimaraes Hayaldi Gerçeğe Dönüştü3

Gözde ve Melis’in formalarından bahsettin. Kendi formanı da orada hayal ettin mi?

“Tabii ki, bu bir an aklımdan geçti. Hak etmiyorum demeyeceğim. Ama onların bu kulüpte yaptıkları çok farklı, gerçekten çok özel. Ben bunu başaramadım ya da bu kulüp için özel bir şey yapmadım diyemem ama bu tamamen farklı. Onlarınkiyle benimkini aynı yere koyamam. Onlar orada olmayı hak ediyorlar. Yaptıkları şey tamamen farklı. Ama tabii ki aklımdan geçti. Ama onlarla kendimi kıyaslayamam.”

İstanbul’dan ve VakıfBank’tan ayrılıyorsun. Kendine göre sebeplerin olduğunu herkes biliyor. Ayrılma nedenlerin hakkında konuşmak ister misin?

“Nedenler üzerinde çok durmayacağım. Kolay bir kolay olmadığını söylemek istiyorum. Ailemle ve benim için önemli olan insanlarla çok konuştum. VakıfBank, Giovanni ve buradaki herkesle açıkça konuşabildiğim için çok minnettarım. Kararıma saygı duydular, bu da benim için çok önemliydi. Kolay değildi biliyorum ama yeni bir challange için hazır olduğumu düşünüyorum. Bunun şu an kariyerim için önemli olduğunu düşünüyorum. Ama dediğim gibi önemli olan buradaki herkese karşı dürüst olmamdı. Bu saygıyı ve güveni onlardan görmek de benim için çok önemliydi.”

‘Burada başaramadım’ dediğin bir şey var mı?

“Dürüst olmam gerekirse burada başaramadığım hiçbir şey olmadı. Bu sezon o kadar çok çalıştık ki VakıfBank bir kupa daha hak ediyordu. Bu kulüp her zaman bir numara olmayı hak ediyor. Sadece bu sezon için en azından bir kupayı kaçırdık diyebilirim.”

“VakıfBank her zaman hayatımın bir parçası olacak.”

VakıfBank’a bir rakip olarak dönebilirsin, bu sana nasıl hissettiriyor?

“Yalan söyleyemeyeceğim, özellikle son günlerde buraya geldiğimde bunu birçok kez düşündüm. Çok zor olacağını düşünüyorum. En nihayetinde hepimiz profesyoneliz, bunun farkındayım. Ama hala buraya gelip de VakıfBank’a karşı oynamayı zihnimde canlandıramıyorum. Zor olacağına eminim. Özellikle de ilk maç, bir de buraya gelip oynamam gerekirse. Ama sonuç olarak hepimiz profesyoneliz. Kendimi hazırlamam gerek, çünkü VakıfBank her zaman finallerde oluyor. Ben de finalde olmak istiyorum, bu yüzden kendimi hazırlamam gerek. Kolay olmayacak. Buraya geri gelip arkadaşlarımı ve ailemi görmek beni çok mutlu edecektir. Dediğim gibi ne olursa olsun bu kulüp her zaman hayatımın bir parçası olacak ve benim ikinci ailem olacak. Benim için en önemlisi bu.”

“Giovanni benim için çok şey ifade ediyor.”

Giovanni gideceğini öğrendiğinde ağladığını söyledi. Giovanni ve onunla olan ilişkin hakkında neler söylemek istersin?

“Ağladığını söylediği videoyu bana gönderdiklerinde ben de ağlamaya başladım, galiba üç saat boyunca ağladım. Duygularımı bastırmaya çalışıyordum ve o sabah bana o videoyu gönderdiklerinde ‘neden bunu bana gönderdiniz?’ dedim. Ağlamamak için kendimi tutum, uzun süre ağladım. Çünkü Giovanni benim için çok şey ifade ediyor. Buradaki ilk günümü hatırlıyorum, Giovanni her oyuncuyla toplantı yapmayı sever. Onunla ilk toplantımı hatırlıyorum, benim o anda ne kadar gergin olduğumu ve bazı şeylerden ne kadar korktuğumu, hayallerimi ve her şeyi hissedebildiğini düşünüyorum. Bana ne kadar inandığını hatırlıyorum. İlk toplantıda bana ne kadar inandığını söylemişti. En başından bana ‘çok iyi bir karakterin var, ileride çok iyi bir lider olacağını düşünüyorum’ dediğini hatırlıyorum. O bunları söylerken içimden ‘bana neden bunları söylüyor ki? İyi bir lider olabileceğimi düşünmüyorum, bir gün kaptan olabileceğimi düşünmüyorum’ diye düşünüyordum. Bana çok güvendi ve çok farklı hissettim. O toplantıdan sonra dedim ki ‘istediğim her şeyi yapabilirim, bu takımda harika şeyler başarabilirim.’ Sonrasında da aynen öyle oldu. Tabii ki iyi de oynadım kötü de; kazandık da kaybettik de. Ama bu takımda kendimden hiç şüphe etmedim. Tabii ki bunun birçok sebebi var. Ama ilk sebebi o. Beni her gün zorladı, aynı zamanda bana güvendi de. Bana o kadar güvenmesinin sebebi aynı zamanda beni zorluyor olmasıydı diye düşünüyorum. Beni her zaman daha fazlası için zorladı. Bazen ‘şunu yapamayabilirim’ dediğimde, ‘hayır, yapabilirsin’ deyip bir yolunu bulurdu. ‘Hadi daha fazlasını yapalım, hadi üstüne bir şeyler katalım.’ Ne zaman kendimden şüphe etsem geliyor ve ‘olmaz, birlikte yapalım’ diyor. Sadece sözlerle de değil, davranışlarıyla da. Bunu küçük şeyleri hissediyorsunuz.

Onunla beş yıl boyunca oynama fırsatı bulduğum için minnettarım, çünkü gerçekten hayatımı değiştirdi. Koç ve oyuncu ilişkisi gibi değil de büyük bir arkadaşlığımız vardı. Gerçekten onu ailemden biri olarak görüyorum. Onu her zaman destekleyeceğim. Dediğim gibi herkes onunla çalışmalı, her oyuncunun onunla çalışma şansı olmalı. Çünkü birçok insanın kariyerini değiştirdi ve benim kariyerimi de değiştirdi diyebilirim. Bu takımda başardığım çoğu şey onun sayesinde oldu. Bu kulüpte başarabildiğimiz her şey için ve benim için yaptığı her şey için ona minnettar olacağım.”

Gabi Guimaraes Hayaldi Gerçeğe Dönüştü4

“Onlardan her gün çok şey öğrendim.”

Takım arkadaşların hakkında neler söylemek istersin?

“Harika oyuncularla dolu bir beş yıl geçirdim. Efsanelerle dolu. Bazıları öyleydi, diğerleri değildi diyemem. Burada oynama fırsatı bulduğum herkes gerçekten inanılmaz derecede mükemmel insanlardı. Burada oynamak neden kolay değil şimdi daha iyi anlıyorum. Çünkü VakıfBank insanları sadece voleybol kapasiteleri ve yeteneklerine göre seçmiyor. Bu formaya yakışan, aynı değerlere sahip olan insanları seçmeye çalışıyorlar. Bu insanlarla, takım arkadaşlarımla burada tanıştım. Bu takımın kaptanı olmak benim için çok zordu. Kızların beni kaptanları olarak benimsemesi, bana saygı duymaları, yardım etmeleri, öğretmeleri…Çünkü en nihayetinde onlara liderleri ve kaptanları olarak yardım etmeye çalışıyordum ama en çok onlar bana yardım etti. Onlardan her gün çok şey öğrendim. Zor anlarımda, iyi hissetmediğim günlerde, günümde olmadığım zamanlarda hep yanımda oldular. Bunlar benim yanımda götüreceğim şeyler. Kupalar, zaferler…Tabii ki onlar da çok önemli ama beraber geçirdiğimiz o zor anları hatırlıyorum. Geri dönüşlerimiz…Bunlar benim için en önemlileri. Burada hayatıma giren her bir kişi için sonsuza kadar minnettar olacağım. Umarım onlarla bir gün oynama, sahayı tekrardan paylaşma ve beş yıl boyunca yaşadığım o mutlu anları tekrardan yaşama fırsatı bulurum.”

VakıfBank’ta takım arkadaşlarından ismini anmak istediğin biri var mı?

“Çok fazla var, birinin ismini atlamak istemem. Ama bazı oyuncular, Zehra, Cansu…Diğerlerinin onları sevmediğimi düşünmelerini istemiyorum, özellikle Chiaka. Ama bu ikisiyle beş yıl boyunca oynadım. Yani beş yıl. Öyle bir bağ kurduk ki bazı anlarda birbirimize bakmamız yetti. Daha fazlasına gerek yoktu. Bir şeyler söylememize gerek yoktu. Cansu’ya bakardım ve anlardı, ‘hazırım’ derdi. Zehra’ya bakardım ve ‘hadi yapalım’ derdi. Bir şeyleri değiştirmemiz gerekirdi. Bir noktadan sonra bana dokunmaları, sarılmaları ya da yaklaşmaları bana çok büyük güven verdi. Onlara çok fazla saygı duyuyorum. Şu anda dünyanın en iyi oyuncularından biri olduklarını biliyorum. Ama benim için aynı zamanda sahip olduğum en iyi arkadaşlardan ikisi. Onlara her şey için çok teşekkür etmek istiyorum. Çünkü burada olmasalardı her şey çok daha zor olurdu. Dediğim gibi ilk günden beri çok fazla şüphem, çok fazla beklentim vardı ama ilk günden bu yana onlar sayesinde her şey çok daha kolay oldu.”

“Cansu çok özel biri.”

Cansu son maçın sonunda ağlamıştı. Cansu’nun yüzünü gördüğünde ne hissettin?

“Çok zordu, yalan söyleyemem. Maçtan önceki son gün dedim ki ‘eğer kazanırsak son günüm olacak’. O yüzden duygularımı biraz da olsa engellemek istedim. Maç esnasında, ısınmada bile. Ama imkansızdı. Birbirimize bakıyoruz; şimdi son beşliğimizi çakıyoruz, bu birlikte son VakıfBank deyişimiz olacak. Belki bu son pipe’ımız, belki de bu son çabuk top, son yüksek top…Bunun gibi şeyler. Hiçbir şey söylemedik ama hissettik. Birbirimize bakıyorduk ve biraz da kaçmaya çalışıyorduk. Çok zor bir gündü. Benim için öyle ağlaması beni çok üzdü çünkü daha uzun yıllar onunla birlikte oynamak isterdim. Birlikte yaptıklarımız, arkadaşlığımız, takım arkadaşlığımız…Hepsi çok güçlüydü ve benim için çok önemliydi. Cansu gerçekten çok özel birisi. Herkesi mutlu etmek veya herkesin daha iyi olması için kendini benim veya takım arkadaşını birçok kez kendisinin önüne koydu. O en iyisini hak ediyor. Herhangi bir şey için insanlar ondan şüphe duysa bile. İnsanlara Cansu’nun nasıl biri olduğunu göstermek istiyorum. Ona sarılmak, onu öyle görmek beni çok üzüyor. Çünkü onu çok özleyeceğim.”

Gabi Guimaraes Hayaldi Gerçeğe Dönüştü5

Chiaka hakkında bir şeyler söylemek ister misin?

“Evet. Chiaka harika bir arkadaştı. Beraber üç harika yıl geçirdik. Bana çok yardım etti. Çünkü sonuç olarak herkes şöyleydi: ‘Gabi takımın lideri, Gabi takımın kaptanı’. Ama takımda birden fazla lider vardı. Zehra, Cansu Ayça gibi. Chiaka’nın liderliği de çok güçlü. Bu sorumluluğu benimle paylaştığını hissedebiliyordum. Kızlara yardım etmeye çalışıyordu. Maç esnasında benimle bu sorumluluğu paylaşmaya çalışıyordu. Takıma yardım edebilmek için yollar aradık, saatlerce konuştuk. Ondan çok şey öğrendim. Bu üç yılda bana yardımcı olduğu her şey için sonsuza kadar ona minnettar olacağım. Ne zaman yüzüm düşse, ‘Gabi iyi misin? Güldüğünü görmüyorum’ der. Tüm şarkılar…Tüm sezonlar boyunca dinlediğimiz bir şarkı vardı. Whitney Houstan’dan ‘It’s not right but It’s okay’. Nerdeyse her gün dans ediyorduk, çılgınca şeyler yapıyorduk. Onu hep destekliyordum çünkü en iyisini hak ediyor, harika birisi.”

Dediğin gibi harika bir teknik kadro var. Onlar hakkında neler söylemek istersin?

“Bence VakıfBank tüm bu harika insanlara sahip olduğu için çok şanslı. Yıllar geçtikçe normalde yabancı olan ikinci yardımcı antrenörler değişirdi. Burada harika yardımcı antrenörler oldu. Bence genel olarak Türk ekibin yeri bu kulüpte çok önemli. Buraya çok büyük etkileri oldu. Bence VakıfBank’ın bu kadar başarılı olma sebeplerinden biri bu. Yıllarca aynı ekibi tutabildiler. Mesela Sabri. Sabri Abi galiba VakıfBank’ın kurulduğu günden beri burada. O sadece bir fizyoterapist değil, aslında birçok şey. Bunu görebiliyorsunuz. Her şeyi düşünebiliyor. Duygularımızı bile. Bazen kendimizi kötü hissediyoruz ve iyi hissetmek için onunla konuşuyoruz. Saim, Fikret, Ahmetcan…O da gidiyor ama neyse. Çok fazla harika kişi var. Küçük takımlardan da bize yardımcı olanlar var. Bu aslında bir kombinasyon. Giovanni’nin bu insanlara olan güvenini görebilirsiniz. Ne iş yaptıkları önemli değil, fitness koçu sadece bir fitness koçu değil; yardımcı antrenör sadece bir yardımcı antrenör değil. Herkes her aşamada herkese yardım etmeye hazır. Farklı fikirleri kabul etmelerini de görmek çok güzel. Bunu bulmak zor. Çok fazla takımda oynadım ve burada yaptıkları şeyleri hiç görmedim. Bir korunan bir alana sahipler. Birbirimiz hakkında kötü şeyler söyleyebiliriz ama başkasının gelip bize kötü şeyler söylemesini kabul etmeyiz. Fikirlerimizi paylaşabiliriz, bir konuda katılmadığımızı söyleyebiliriz. Ama herkesi bu alanda koruruz. Dışarıdan gelen kötülüklere karşı birbirimizi korumaya çalışırız, bu atmosferi değiştirmeye çalışanlardan da. VakıfBank’ın bu başarıları elde etme sebebi bence bu ekip ve buradaki insanlar.”

“VakıfBank taraftarını asla unutmayacağım.”

Ve taraftarlar. Seni ilk günden beri çok sevdiler. Senin gidişine çok üzülen çok fazla insan var. Onlara bir şey söylemek ister misin?

“Tabii ki. Öncelikle bazı insanların hayal kırıklığı yaşamasını, çok öfkeli olmalarını anlıyorum. Bu çok normal çünkü burada yaşadığımız şey çok gerçek ve çok özel. Harika bir beş yıldı. Geldiğimde söylediğim gibi buradaki insanlar beni evimde gibi hissettirdi. Bana burayı ikinci evim gibi hissettirdiler. Onları anlıyorum, onlara saygı duyuyorum. Günün sonunda onlara teşekkür etmek istiyorum. Size çok minnettarım. Buradaki insanları asla unutmayacağım. Özellikle Türkleri. Sadece VakıfBank taraftarını değil. Sokaktan geçerken kaç kez ‘ben Galatasaraylıyım, ben Fenerbahçeliyim, Türküm ama seni bir oyuncu, bir insan olarak destekliyorum’ diyenler oldu. Bu benim için çok şey ifade ediyor, çünkü en nihayetinde asıl olay bu. Burada bir tarihi paylaşıyoruz, birbirimizi seviyoruz, küçüklere örnek oluyoruz. Biliyoruz ki bu ülkedeki küçük çocuklar voleybolu çok seviyor. O yüzden onlara sonsuza kadar minnettar olacağım. Onların kızgınlığını gerçekten anlıyorum. Onlara hiçbir zaman kızmıyorum. Bazen bazı şeyler duysam da. Size çok minnettarım ve sizi her zaman kalpten seveceğim. Umarım bir gün sizleri tekrar görmeye ve birlikte harika zaman geçirmeye geleceğim.”

Gabi Guimaraes Hayaldi Gerçeğe Dönüştü8

VakıfBank kariyerin hakkında bir film yapsak isminin ne olmasını isterdin?

“‘Gerçeğe dönüşen hayal’. Ne zaman bu beş yılı düşünsem aklıma gelen tek şey bu oluyor. Başka bir isim bulabilirsiniz ama benim gerçekten hayalim gerçek oldu. Bunu söylediğimde aklıma alkışlanmak isteyen küçük çocuk geliyor. Herkesin fotoğrafının olduğu bir reklam var. O reklamı ne zaman görsem kalbim güm güm atmaya başlıyor. Bu hayali kuran Gabi’yi hatırlamamı sağlıyor. VakıfBank’a karşı oynadıktan sonra bu takımın bir parçası olma hayalim vardı ve bunu başardım.”

Gabi Guimaraes Hayaldi Gerçeğe Dönüştü7

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir