MACRIS CARNEIRO: ‘Kariyerim boyunca her zaman gelişmeye çalıştım.’

Fenerbahçe Opet’e transfer olan yıldız pasör Macris Carneiro Brezilya medyası Dibradoras’a konuştu. Milli takımındaki genç oyuncular için ‘Öğrenmeye çok hazırlar, büyümeye ve yeniliklere açılmaya hevesliler. Bunun bizim için çok olumlu olacağını görüyorum.’

Voleybolcu aynı zamanda da beden eğitimi öğretmeni ebeveynlere sahip olan Macris Carneiro’nun sporla tanışması kaçınılmaz olur ve profesyonel kariyerine 18 yaşında Brezilya kulübü olan Sao Caetano/Blausiegel’de (2007/2008) başlar.

Macris Carneiro: ‘Takımı tamamlamak için birine ihtiyaçları vardı.’

Ablasının oynadığı voleybol takımında kadrodaki eksiklikten dolayı Macris’i ararlar… ‘Takımı tamamlamak için birine ihtiyaçları vardı ve voleybolun temellerine sahip olduğumu bildikleri için beni aradılar. Ama bir noktada, bunun benim artık hayatım ile birlikte gideceğini biliyordum çünkü kendimi bu spora adama arzusu her zaman çok güçlü olmuştur.’

33 yaşındaki Brezilyalı pasörün daha sonra profesyonel kariyeri başlar ve şu ana kadar 19 tane bireysel ödülün sahibidir. Altıncı kulübü olarak Fenerbahçe Opet ile kariyerinde ilk defa yurtdışı deneyimi yaşayacak olan Macris Carneiro ‘Kariyerim boyunca her zaman gelişmeye çalıştım. Geçen zamanda belki de maddi açıdan en iyi seçenek olmayacak olan, madalya rekabetinde olmayan takımlarda oynasam bile, oynamanın, deneyim kazanmanın çok önemli olduğunu düşündüm. Seviyemi yükseltebilecek takımlarda büyümek için adım adım ilerlemek istiyordum. Ve Minas ile voleybolumda yeni bir seviyeye ulaştım çünkü bana Güney Amerika Kulüpler Şampiyonası’nda yarışma, finallere ulaşma, Superliga şampiyonu olma ve Dünya Kulüpler Şampiyonası’nda oynama fırsatı verdiler.’ dedi.

Macris Fenerbahçe ve milli takım kariyeri hakkında: ‘Şimdi büyümek ve yurtdışında yeni deneyimler kazanmak için Fenerbahçe’ye geliyorum, zorluklardan geçtim şimdi de yeni zorluklardan geçecekken uluslararası seviyemin nasıl olduğunu bilmek için harika bir fırsat olacak. Ze ile zaten konuşmuştum ve bana Tokyo’dan sonra bu deneyimi yaşamanın ve uluslararası seviyenin nasıl olduğunu görmenin önemli olacağını söyledi. Bir sonraki olimpiyata kadar bunun olmasını çoktan planlamıştım ki en iyi şekilde hazırlanabileyim, olimpiyatlarda yeni bir fırsat ortaya çıkarsa en iyi formumda olmak istiyorum.’

‘2015 yılında milli takıma ilk kez davet edildim ve direkt A takımındaydım. Uluslararası deneyimim yoktu, pasaportum bile yoktu ve bu benim için aniden gelişen bir yenilikti. Toronto’da başlangıç olarak deneyimli oyuncularla birlikte Pan-Amerikan oynama fırsatım oldu, oyuncuları ve turnuvayı deneyimlemek gerçekten güzel hissettirmişti. 2016 zaten olimpiyat yılıydı ama milli takıma yeni gelmiştim, kendimi bu fırsata hazır görmedim. Sonra kulüplere odaklandım ve yeni bir fırsat bulduğumda çağrılmak için kendimi hazırladım.’

Macris Carneiro: ”Olimpiyatlar geldiğinde daha iyi olmam gerekiyor.”

 ‘Her şey bir zamanlama meselesi. Bugün formum iyi olabilir ama Olimpiyatlar geldiğinde daha iyi olmam gerekiyor. Olimpiyat formumu şimdiden inşa ediyorum ama o gün geldiğinde kim kadroda olması gerekiyorsa o olacak.

“Ze’nin bize kattıklarını deneyimleyerek ve yavaş yavaş takımımdaki diğer gençlere de sadece pasörlükle ilgili değil, bütün olarak tecrübesel zenginleşmeyi aktarmaya çalışıyorum. Onun (Ze Roberto) en çok aradığı şey: iyi savunma yapan, blok yapmayı, servis atmayı ve takıma katkıda bulunmayı bilen eksiksiz bir oyuncu. Bu yüzden genç sporculara çok fazla bilgi aktarmayı, öğretmeyi, o sabrı taşımayı, çok çalışması gerektiğini, tekrar yapmayı, daha fazlasını aramayı aktardığını başardığını görüyorum. Sonuç olarak bizim için çok kez şampiyona olmuş, aynı zamanda bir sporcu geçmişi olup bugün yaşadığımız deneyimleri yaşayan ve şimdi hepsini bize aktararak özümseme fırsatını sunan birine sahip olmak bir ayrıcalık. Ze kendisini eğitim çalışmalarına da adadı ve bunun teşvik edilmesi gerekiyor. Dolayısıyla şirketlerden ve diğer insanlardan bu tip oluşumları ve faaliyetleri desteklemeleri ve cesaretlendirmeleri gerekiyor, çünkü bu eylemler gençlerin bir birey ya da sporcu bir birey olarak oluşmasına yardımcı oluyor. Genç oyuncuların bu fırsatları yakalaması çok önemli. Kendi adıma söylüyorum, geç bir gelişme yaşadım, deneyimleme alanım dardı. Özellikle pasörlük için her ayrıntıyı öğrenebileceğim imkanlarım kısıtlıydı. Onların yaşındayken benim böyle bir fırsatım yoktu ve önemli müsabakalarda oynamaları gelişimlerine çok katkıda bulunuyor. Öğrenmeye çok hazırlar, büyümeye ve yeniliklere açılmaya hevesliler. Bunun bizim için çok olumlu olacağını görüyorum.’

Tokyo 2021’de grup aşamasında sağ ayak bileğinden sakatlanan oyuncu süreci şöyle anlatıyor; Olimpiyatların gerçekten tüm şampiyonalardan farklı bir havası var. Yaptığım hiçbir şeyi değiştirmezdi ama vücuttan bu kadar çok şey talep etmenin bedelini ödüyoruz. Tüm sezon tekrar rayına oturmak, acıyla başa çıkmak, üstesinden gelmek çok zordu. Bunu insanların desteğiyle atlatmak önemliydi ama bu güne kadar tekrar sakatlanma korkusuyla oynuyorum ve hem teknik hem de fiziksel olarak güçlenme anlamında geri dönmek için çalışmaya devam ediyorum.’

Çok Az Kişinin Bildiği Bir Şey Var; Macris Carneiro’nun Sakatlanmasının Basit Bir Burkulma Olmadığı

Üç bağının (biri tamamen ve ikisinin kısmi) bir de kasının yırtıldığı. ‘Adrenalin ile moral bozmamaya çalışıyoruz ama ayrılmak için havalimanına adımımı atar atmaz, çeyrek finali, yarı finali ve finali de böyle oynadıktan sonra daha fazla yürüyemeyeceğimi hissettim. Adrenalin düştü ve Brezilya’ya tekerlekli sandalyeyle gelmek zorunda kaldım.’ diye ekledi.

Macris Carneiro: ”Daha Az Yıpranma Olduğunu Hissediyorum”

2017’den beri yaşam tarzı olarak benimsediği veganlık oyuncunun hayatını da değiştirdi. ‘Daha dengeli hissediyorum, daha iyi uyumanın faydasını hissediyorum, bağırsaklarımın daha iyi çalıştığını hissediyorum, daha fazla enerjik hissediyorum ve vücuttaki iltihabı azaltıyorum. Yüksek yoğunluklu egzersizlerde daha az fiziksel yıpranma olduğunu hissediyorum, daha hızlı iyileşiyorum. Gelir kısmında bir artı kazandım ama veganlığa seçmemdeki motivasyonum (yiyecek değişikliği için) gerçekten hayvanlarla ilgili sebeplerdi.’’